Sera Gazı ve Karbon Ayak İzi Hesaplama


Ürün ve hizmet üretirken hem maliyetlerinizi hem de çevreye olan etkinizi azaltmak size yardım etmemizi ister misiniz?


Sera gazı nedir?

Sera gazları, Dünya'nın atmosferinde bulunan ve gezegenimizin ısısını tutarak sera etkisi adı verilen bir fenomeni oluşturan gazlardır. Bu gazlar arasında karbondioksit (CO2), metan (CH4), azot oksitler (N2O), florokarbonlar ve ozon (O3) bulunur. Sera gazlarının doğal bir parçası olduğu bu etki, Dünya'nın yüzeyinin ısıtılmasına ve yaşanabilir bir iklimin sürdürülmesine yardımcı olur. Ancak, insan faaliyetleri sonucunda, özellikle fosil yakıtların yakılması, ormansızlaşma ve tarımsal faaliyetler yoluyla atmosfere salınan sera gazı miktarındaki artış, aşırı ısınmaya ve iklim değişikliğine yol açarak gezegenimiz için ciddi riskler oluşturmaktadır. Bu nedenle, sera gazı emisyonlarının azaltılması ve yönetilmesi, iklim değişikliği ile mücadelede hayati öneme sahiptir.

Karbon ayak izi nedir?

Karbon ayak izi, bireylerin, kuruluşların veya ürünlerin doğrudan veya dolaylı olarak neden olduğu toplam sera gazı emisyonlarının ölçümüdür. Bu ölçüm, karbondioksit eşdeğerleri (CO2e) cinsinden yapılır ve genellikle insan faaliyetlerinin çevre üzerindeki etkisini anlamak ve değerlendirmek için kullanılır. Karbon ayak izi kavramı, enerji tüketimi, ulaşım, gıda tüketimi, mal ve hizmetlerin üretimi ve tüketimi gibi günlük aktivitelerin çevresel etkilerini göz önünde bulundurur.

Bireysel ve kurumsal düzeyde karbon ayak izinin farkında olmak ve bu izi azaltmaya yönelik stratejiler geliştirmek, iklim değişikliğiyle mücadelede hayati önem taşımaktadır. Bu, sürdürülebilirlik hedeflerine ulaşma yolunda atılan önemli bir adımdır ve gelecek nesiller için daha sağlıklı bir gezegen bırakma taahhüdümüzün bir parçasıdır.

Karbon ayak izi hesaplama

ISO 14064 standardına göre yapılan hesaplamalar ile kuruluş ve ürün bazlı karbon ayak izi hesapları yapılmaktadır. Karbon ayak izinin hesaplanması, bireylerin, işletmelerin veya organizasyonların faaliyetlerinden kaynaklanan sera gazı emisyonlarının toplamını ölçer. Bu süreç, enerji tüketimi, ulaşım, bina kullanımı, atık üretimi ve mal ile hizmetlerin tedarik zinciri boyunca incelenmesini içerir. Hesaplama, karbondioksit eşdeğerleri (CO2e) cinsinden yapılır, bu da farklı sera gazlarının küresel ısınma potansiyellerini dikkate alır.

Örneğin, bir bireyin karbon ayak izi, evdeki elektrik kullanımından, araçla seyahat etmek, uçakla yolculuk etmek ve tüketilen yiyecek ve içeceklerden kaynaklanan emisyonların toplamını içerir. İşletmeler ve organizasyonlar için hesaplama, operasyonel faaliyetler, ürün üretimi ve hizmet sunumu sırasında ortaya çıkan emisyonları içerebilir. Karbon ayak izi hesaplamaları, sürdürülebilirlik hedeflerine ulaşmak ve çevresel etkileri azaltmak için stratejiler geliştirmek adına önemli bir temel oluşturur.

Kimler Karbon Ayak İzi Hesaplayabilir?

14064 standardına göre eğitim almış kişiler hesaplama yapabilirler. Hesaplanan veriler raporlandığında kuruluşunuzun sektör bazında nerede bulunduğunu görebilir, hem çevre hem de maliyet azaltma amaçlı yatırımlarınıza veya aksiyonlarınıza karar verebilirsiniz. 

Doğrulamayı kimler yapabilir?

ISO 14604 standardına göre ve ülkemizdeki yerel mevzuata göre yetkilendirilmiş kuruluşlar doğrulama hizmeti verebilmektedir. 

Yaşam döngüsü değerlendirmesi (LCA) nedir?

Yaşam Döngüsü Analizi söylendiğinden de anlaşıldığı üzere bir ürün veya hizmetin oluşması için gerekli basamaklardan başlayıp, tüketimi, mümkünse geri dönüşümü değilse bertarafını da kapsayan bir sürecin çevresel etkilerinin hesaplanması işidir. ISO 14040/44 standardına göre yapılır. 

Çevresel Ürün Deklarasyonu (EPD) nedir?

EPD, ISO 14025 Standardına göre ürünlerin yaşam döngülerinin çevresel etkilerini gösteren bir belgedir. Hesaplamalar bağımsız olarak doğrulanır. Enerji ve malzeme tüketimi, hammadde temini, üretim, nakliye, geri dönüşüm, vb aşamalarının hepsini kapsar. Yaşam Döngüsü Analizi sonuçlarınızı Çevresel Ürün Deklarasyonu olarak kullanabilirsiniz. 

İklim değişikliği nedir?

Sera gazlarının yoğunluğu nedeniyle güneşten gelen ışınlar yerküreden dışarı yansıtılamadığı için atmosfer ve dolayısıyla dünya ısınmaya başlar. Aynı etki seralarda bilinçli olarak yapılarak soğuk aylarda meyve sebze bitki yetiştiriciliği yapılabilmektedir. Sera gazlarının atmosferdeki yoğunluğu atmosferin ısıma hızını artırır. Bu da başlarda küresel ısınma (global warming) olarak bilinen ancak sadece kürenin ısınmasıyla kalmayıp son yıllarda iklim değişikliğine evrilen, bizlerin de mevsimlerin kayması ve birbiri içine geçmesi olarak yaşadığımız sürecin nedenidir.

Su ayak izi nedir?

Su ayak izi karbon ayak izi gibi gerçekleştirilen faaliyetlerin tatlı su kaynaklarının kullanımıyla ilişkilendirilmesi ve takip edilmesi amacıyla yapılan hesaplamalardır. ISO 14046 standardına göre hesaplamalar yapılır. Kurumunuzda bu hesaplamalar sayesinde kaynak kullanımının çevreye tatlı su kaynaklarına olan etkisini görebilir ve kullanımınızı azaltmayı düşünebilirsiniz.

Su ayak izi, bir bireyin, topluluğun, işletmenin veya ülkenin tükettiği toplam tatlı su miktarının kapsamlı bir göstergesidir. Bu kavram, suyun doğrudan kullanımını (örneğin, içme, yemek pişirme veya sulama için kullanılan su) ve dolaylı kullanımını (ürünlerin ve hizmetlerin üretiminde kullanılan su) içerir. Su ayak izi hesaplaması, tüketilen suyun kaynağını, miktarını ve kullanım amacını detaylı bir şekilde analiz ederek yapılmakta olup, yeşil su ayak izi (yağmur suyu), mavi su ayak izi (yüzey ve yeraltı suları) ve gri su ayak izi (kirletilmiş su) olmak üzere üç ana bileşeni içerir.

Su ayak izinin belirlenmesi, su kaynaklarının yönetimi ve korunması açısından önemlidir. Bu, özellikle suyun kıt olduğu bölgelerde kritik bir öneme sahiptir. Su ayak izi kavramı, su tüketimimizin ve kirliliğimizin çevresel, ekonomik ve sosyal etkilerini anlamamıza yardımcı olur. Sürdürülebilir su yönetimi stratejileri geliştirmek, suyun daha verimli kullanılmasını sağlamak ve su kirliliğini azaltmak için su ayak izi bilincine sahip olmak gereklidir.

Bu, bireylerin ve kuruluşların su kullanımını optimize etmelerine, su kaynaklarının korunmasına katkıda bulunmalarına ve gelecek nesiller için sağlıklı ekosistemler bırakmalarına olanak tanır.
 

Ekol Danışmanlık Yeşil Mutabakat Danışmanlığı kapsamında ne iş yapar?

Ekol Danışmanlık olarak AB ve Türkiye’nin çıktığı bu yolda tüm paydaşlarımıza gerekli desteği vermek, karbon ayak izi, su ayak izi, yaşam döngüsü analizi, çevresel ürün beyanı ve ilişkili konularda yardımcı olmak, gerekli proses tasarımları, fizibiliteleri ve finansman kaynakları açısından doğru bilgiyi aktarmak ve yapılmasına ön ayak öncelikli hedefimizdir. Bu yolda çok adım atılacağı aşikar, ilk adımınızdan itibaren beraber yürümek istiyoruz.