Biyoçeşitliliği Etkileyen Faktörler Nelerdir?
Tüm dünyadaki yaşam formlarının çeşitliliğini ifade eden biyoçeşitlilik kavramı birçok unsuru kapsamaktadır. Türler, canlı organizmalar, ekosistem çeşitliliği ve genetik farklılık gibi unsurlardan oluşan biyoçeşitlilik, bireylerin kaliteli bir hayat sürebilmesi adına ihtiyaç duyulan toprak, besin kaynakları, su ve hava sağlamak açısından çok önemli bir yere sahiptir.
Ekolojik Olaylar: Cansız ve canlı varlıklar sürekli etkileşim içindedir. Çok eski dönemlerden beri devam eden bu sürecin diğer adı ekolojik prosestir. Ekolojik prosesler sayesinde karşılıklı düzen ve denge sağlanır.
Ekosistem Çeşitliliği: Ekosistemi hava, toprak, hayvanlar ve bitkiler ile cansız varlıklar oluşturur. Bu varlıklar çevresindeki ya da kendi içerisindeki diğer canlılarla bazı ilişkilere sahiptir. Bu ilişkiler canlıların aslında karşılıklı bağımlılık çerçevesinde yaşamlarını sürdürdüğünü göstermektedir. Bu uyum içinde yer alan canlıların ya da yaşam alanlarının farklılaşması, ekosistem çeşitliliği anlamına gelir.
Genetik Çeşitlilik: Türler arasında birçok farklılık bulunur. Bu farklılıklar da değişken genetik çeşitlilik sayesinde ortaya çıkmaktadır.
Tür Çeşitliliği: Tür çeşitliliği, belirli bir alanda yaşayan farklı canlı türlerini ifade eder.
Biyoçeşitlilik Neden Önemlidir?
Doğal yaşam için çok önemli bir yere sahip olan biyoçeşitlilik, doğal düzenin devamı açısından da değerlendirilmelidir. Öncelikle ekosistemler ve ekosistemlerde yaşayan türler biyolojik açıdan pek çok işleve sahiptir. Örneği yeşil bitkiler karbondioksiti emer ve atmosfere bu sayede oksijen salınımı gerçekleştirir. Bu sayede yaşadığımız çevre insan yaşamına uygun hale getirir. Ekosistemin karmaşık işlevleri, yapılacak değişiklik ile bu işlevlerin yerine getirilmemesine neden olabilir.
Ekonomik olarak türlerin korunması her zaman önemlidir. Farklı mantar, hayvan, bitki ya da mikroorganizma türleri ile beraber yapı malzemesi, yiyecekler, ilaç, endüstriyel ürünler ve kıyafetler üretilir. Bu ürünlerin neredeyse tamamında biyolojik ilaçlar kullanılmaktadır.
Biyoçeşitliliğin artması, ekolojik hizmetleri de aynı oranda artırmaktadır. Çünkü Biyoçeşitlilik, insanların sağlıklı bir şeklinde yaşamını sürdürebilmesi için tüm ihtiyaçların aynı anda karşılanmasını sağlar. Temiz ve sağlıklı bir yaşam için ihtiyaç duyulan koşullar hayvanlar, bitkiler, mantar ve bakteriler tarafından sağlanmaktadır.
Biyoçeşitliliğin yararlarına bakacak olursak başta doğal kaynakların sürekliliği olmak üzere aşağıdaki faktörleri sağlaması nedeniyle her zaman önemli olacağını söylemek mümkündür.
- Besin Zincirini Korur: Besin zincirinin sağlıklı olarak devam etmesi adına önemlidir. Çünkü her tür ekosistemde farklı bir role sahiptir. Bu durum haliyle doğal dengeyi korumaktadır.
- Ruh Sağlığını Olumlu Etkiler: Günümüzdeki doğal yaşam alanlarının korunması, bireylerin ruh sağlığını olumlu etkilerken stres seviyesini azaltmaktadır. Genel yaşam kalitesi de ancak doğayla etkileşim sayesinde olur.
- Ekoturizm Gelirini Artırır: Doğal alanlarda farklı türler bulundukça bilim insanları ve doğa severler bu bölgeleri sık sık ziyaret eder. Bu durum ekoturizm gelirlerinin artmasını sağlar.
- Tarımsal Verimliliği Destekler: Biyoçeşitlilik tarımda kimyasal kullanımını azaltmaktadır. Sonuç olarak ekosistem sağlığını desteklerken tarımsal verimliliği de artırır.
- Doğal Kaynaklar Sürekli Hale Gelir: Biyoçeşitliliğin korunması farklı hayvan ve bitki türlerinin uzun süre yaşaması demektir. Bu durum sonucunda doğal kaynakların devamlılığı da sağlanacaktır.
- Ekolojik Denge Sağlanır: Farklı türlerin etkileşimi, doğal döngünün devamını sağlar. Bu da ekosistemdeki dayanaklığı destekler.
Biyoçeşitliliğin Korunması İçin Alınması Gereken Önlemler Nelerdir?
Biyoçeşitliliğin korunması için bazı tedbirler alınabilir. Hem insan yaşamı hem de ekosistemlerin sağlıklı işleyişi adına alınması gereken önlemler aşağıda paylaşılmıştır.
Araştırma ve İzleme Aksiyonları: Biyoçeşitliliğin son durumu hakkında sık sık araştırma ve izleme yapılmalıdır. Bu sayede tehditler belirlenir ve gerekli aksiyonlar alınabilir.
Yasalar: Biyoçeşitliliğin korunması için mevcut yasaların uygulanması ve bu kapsamdaki denetimlerin artması gerekir. Örneğin kaçak yapılaşma ve yasadışı avlanma gibi konularda yaptırımlar ağır olmalıdır.
Doğal Yaşam Alanları: Doğal yaşam alanlarının korunması, Biyoçeşitliliğin korunması için alınması gereken önlemler arasındadır. Bu süreç toprak ve su kaynaklarının sürdürülebilir olmasını da sağlar.
Bilinçlendirme: Biyoçeşitliliğin korunması için yerel halkın bilinçlendirilmesi gerekir. Ayrıca bu tür programlara doğrudan katılım sağlanması, sürecin başarılı olmasını sağlar.
Aşırı Tüketim: Aşırı avlanmanın engellenmesi ve istilacı türlerin kontrol altına alınması, biyoçeşitliliğin korunması için önemli bir tedbirdir.
Tarım Uygulamaları: Sürdürülebilir tarım uygulamaları sayesinde geleneksel üretim biçimleri devam ettirilerek biyoçeşitlilik korunabilir.
Özel Koruma Alanları: Coğrafi ve biyolojik açıdan korunan alanların tesis edilmesi gerekir.
Bu durumların yanı sıra maddeler halinde özetleyecek olursak alınması gereken önlemler;
- Küresel ısınmayla mücadelenin artması
- Uluslararası işbirliğinin artırılması
- Hayvancılık ve tarım faaliyetlerinde düzenleme yapılması
- Çevre dostu ve sürdürülebilir şehirler kurulması
- Kaynaklardan tasarruf yapılması
- Kaynakların verimli kullanılması ve bu konudaki eğitimlerin artırılması
- Geri dönüşüme yeteri kadar önem verilmesi
- Atık yönetiminin yapılması
- Döngüsel ekonomi modelinin benimsenmesi
- Çevresel faktörlerin azaltılması
- Tüketim ve üretim davranışlarının sorumluluk içerisinde yapılması
Türkiye’de Biyoçeşitlilik
Ülkemiz iklim çeşitliliği ve coğrafi konumu sebebiyle zengin bir biyoçeşitliliğe sahiptir. Haliyle ekosistemler ve türler açısından da farklıdır. 12 binden fazla bitki türüne ev sahipliği yapan Türkiye’de ayrıca 300’den fazla memeli türü, 500den fazla da kuş türü bulunmaktadır. Öte yandan birçok endemik türe ev sahipliği yapan ülkemizde yılanboyun kuşu gibi bazı türler yer alır. Doğal olarak bu türlerin korunması önemlidir. Son olarak su, deniz ve kara ekosistemleri dahil olmak üzere birçok farklı habitatı barındıran Türkiye’de farklı hayvan ve bitki türleri yaşamaya devam eder. Endemik türleri barındırmasının asıl nedeni, Akdeniz ikliminin etkisidir.
Biyolojik Çeşitliliği Olumsuz Etkileyen Faktörler
Biyolojik çeşitliliği olumsuz etkileyen faktörler türlerin ve doğal yaşam alanlarının bozulmasına neden olan durumları içermektedir. Habitatların tahrip edilmesi, iklim değişikliği, kirlilik, istilacı türler ve aşırı avlanma bu durumlar arasındadır.
Aşırı Avlanma: Doğal kaynakların bilinçsizce kullanılması ve aşırı avlanma birçok canlı türünün yok olmasına neden olur.
Kaynak Kullanımı: Sanayi, enerji üretimi ve tarım için enerji kaynaklarının aşırı kullanımı, biyoçeşitliliği olumsuz etkileyen durumlar arasındadır.
İstilacı Türler: Kontrolsüz olarak ekosisteme dahil olan istilacı türler doğal kaynakları yok ederken yerli türlerin yaşama şansını azaltmaktadır.
İklim Değişikliği: Biyolojik çeşitliliği olumsuz olarak etkileyen iklim değişikliği türlerin dağılımını bozarken tabitatların değişmesine sebep olur. Aşırı hava olayları, deniz seviyesinin yükselmesi ve sürekli artan sıcaklık, iklim değişikliğinin göstergelerindendir.
Kirlilik: Toprak, su ya da havanın kirlenmesi, biyolojik çeşitliliği tehdit eder. Bu durum aynı zamanda ekosistemleri bozarken topraktaki verimliliği ciddi oranda azaltır.
Tahrip: Habitatların tahrip edilmesi birçok canlı türünün yaşam alanını yok etmektedir. Ayrıca sulak alanların kuruması, ormanların yok edilmesi ve tarım arazilerinin genişletilmesi de habitat tahribine neden olmaktadır.
Biyoçeşitliliği Etkileyen Faktörler Nelerdir?
Biyoçeşitlilik birçok faktörden etkilenir. Ekosistemlerin işleyişiyle beraber türlerin varlığını etkileyen bu faktörler; toprak yapısı, iklim, yer şekilleri, canlılar, insan faaliyetleri, kara ve deniz dağılımı ile iklim değişikliği olarak sıralanmaktadır.
Bu süreçte fiziksel etmenlerden olan iklim, toprak yapısı ve yer şekilleri, canlı türlerinin sağlıklı yaşaması adına çok önemlidir. Farklı toprak özellikleri, yeni türlerin gelişimini desteklerken, dağlık alanlar daha farklı habitat koşulları sunacaktır. Ayrıca hava koşulları, yağış miktarı ve sıcaklık gibi unsurlar, daha çok türün yaşamasına imkan verir.
Biyolojik etmenler olarak diğer canlılar arasında haşereler ve parazitleri sıralayabiliriz. Bu türler yerli türleri tehdit edebilir. Ayrıca insan faaliyetleri biyoçeşitliliği etkileyen en önemli biyolojik unsurdur.
Yorum Yapın